Kal

hadi gel, kırma beni.saat sabahın beşi. sıcak bi duşun kapısı gibi, açtım kendimi. sabun şurda, lif de yanında ama önce saçlarımı açmayı unutma. bayılırdım babannemin saçlarımı taramasına... o gitti, sen kal diye işte bütün bunlar...anla!

yıldızlara baktırdım fallarda çıkmıyorsun :)

diye başlayan bi şarkı vardı sanki :) izmirde üst komşumuz şahane türk sanat müziği söylerdi. apartman boşluğuna bakan mutfak camından sesi gelirdi...dinlerdik. nerden aklıma geldi. bilmiyorum. biliyorum da anlatması uzun. fotoğrafa bak. belki bi ip ucu bulursun. acıktım. mutfakta üç beş tane bayatlamış çubuk kraker buldum, çayı ısıtmaya koydum, sabah mesai var. saat l'e geliyor ama benim içimde yarın cumartesiymiş gibi bi his var.
değil.
hem  zaten cumartesi de çalışıcam galiba.
olsun...

Külotsuz çorap

Giymesi daha kolaydır, çıkarması da.
Ayva göbeğinin ortasında tuhaf gereksiz bir çizgi de oluşturmaz.
Daha zor kaçar diyemem belki ama; daha iyidir her koşulda. Sen bana güven! :) ya da vazgeçtim; güvenme! Hayatta kimseye yüzde yüz kefil olma, en önce kendine! demişti bana babannem.
Neyse...geçelim bu bahsi.
Saat olmuş 01:22
Ne duymayı bekliyordun ki?